“Bizi bir daha rahmet ve mağfiret mevsimi olan üç aylara kavuşturan Cenab-ı Allah’a sonsuz hamd-u senalar olsun.” Solhan İlçe Müftüsü Eyüphan Toprak, “Üç ayların ilki olan recep ayı başladığında “Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır.” diye Rabbine niyazda bulunan Allah’ın habibi Hz. Muhammed Mustafa(s.a.s.)’ya salât ve selem olsun” dedi. Rahmet mevsimi üç ayların başladığını söyleyen İlçe Müftüsü Toprak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi. On bir ayın sultanı olan Ramazan ayının habercisi de olan ve üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarının ilki olan Receb ayına 23 ocak pazartesi günü Rabbimizin inayeti ile başlamış olacağız. Üç ayların ilki olan Recep ayı aynı zamanda haram aylardandır. Cenab-ı Allah’ın “Şüphesiz Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah'ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin” buyurarak bildirdiği haram aylardan birinin Recep ayı olduğunu peygamberimizin hadis-i şeriflerinden öğreniyoruz. Recep ayının içindeki Reğaib ve Mirac kandilleri de bu ayın faziletini daha fazla arttırmaktadır. Üç ayların ikincisi olan Şaban ayı Peygamber Efendimizin Ramazan ayından sonra en fazla oruç tuttuğu ay Şaban ayıdır. Ayrıca Şaban ayının on beşinci gecesindeki Berat kandili de Şaban ayının faziletini yücelten mübarek gecelerdendir. Üç ayların sonuncusu olan Ramazan ayı ise on bir ayın sultanı olup içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi ile beraber Allah’ın rahmetinin sağanak halinde indiği mübarek zaman dilimlerindendir. Üç aylara başlayacak olmamız ile ilgili neler yapmalıyız? Öncelikle bilmeliyiz ki Yüce Allah “Rabbinizin mağfiretine, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.” mealindeki ayet-i kerime ve daha birçok emri ile bizi kendisine hakiki kullar olmaya davet etmekte ve bize fırsatlar sunmaktadır. Biz de üç ayları ve bu aylardaki mübarek gün ve geceleri, Rabbimize tam manasıyla yönelme, O’na teslim olma ve samimi bir şekilde tövbe etmeye, ibadetlerimizi samimiyetle yerine getirmeye ve günahlarımızdan, kötü alışkanlıklarımızdan sıyrılıp kurtulmaya vesilesi yapmalıyız. Üzerinde kaza borcu olan kardeşlerimiz Ramazan ayına girmeden Receb ve Şaban aylarında bu kaza oruçlarını tutabilirlerse Allah’ın izni ile hem kaza oruçlarını tutmuş olacak hem de Receb ve Şaban aylarının da hakkını vererek ihya etmiş olacaklardır. Bir Hadis-i kudsi de “Kulum bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. Kulum bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak gelirim...” buyuruyor Yüce Mevla’mız. Demek ki Cenab-ı Mevla ilk adımı atmasını kullarından bekliyor. Peki, bu hadis-i şerife baktığımızda bu mübarek zamanları ihmal edersek hangi yüzümüzle Rabbimizin mağfiretine ve cennetine talip olacağız. İmtihan için gönderildiğimiz şu dünyada, nefislerimize zulmettiğimiz zamanlar pek çoktur. Bu halimizi çok iyi bilen ve Zümer süresinin elli üçüncü ayetinde: “Ey kendi nefisleri aleyhine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahlarınızı bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” Buyuran yüce Rabbimiz aynı surenin bir sonraki ayet-i kerimesinde “Azap size gelmeden önce Rabbinize dönün ve O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.” Buyurarak, ancak Rabbimize yönelerek ve ona gerçek manada teslim olarak O’nun rahmetine nail olabileceğimizi bildirmiştir. İşte üç aylar ve içindeki mübarek geceler daha güçlü bir şekilde Rabbimize yönelmemiz ve O’na gerçek manada teslim olmamız için bize verilen çok önemli fırsatlardır. Reğaib kandili ile başlayıp, Mirac Kandili ve Berat Kandili ile devam eden, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi ile zirvelere ulaşan ve Ramazan bayramı ile gerçek manada bayrama dönüşen, merhamet ve bağışlanma aylarının tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.