1 TL aidat ile başlayan heyecanlı serüven
9 yıl sonra yetersiz bakiye ile son buluyor.
Solhan da çocuğundan yaşlısına kadar tüm kesimlerin maçlarını heyecanla beklediği,
Doğu Anadolu Bölgesi'nin Efeler Ligi'nde mücadele eden tek takımıydı Solhanspor.
Kurulduğu günden bugüne Şehre Sportif açıdan farklı bir ritim kazandıran,
Voleybol camiasına renk katan,
İç saha maçlarında Türkiye'nin en büyük takımlarına sahayı dar ederken dikkatleri üstüne çeken,
Taraftarı ve misafirperverliği ile gündemi çokça meşgul eden,
Tüm iç saha maçlarını dolu tribünler önünde oynayarak rekorlarla ilgi uyandıran,
Okullarımızda voleybolun daha da önem kazanmasına yarar sağlayan,
Çocuklarımızın kötü alışkanlıklardan uzak kalmasında büyük rol oynayan
"Küçük Şehrin Büyük Hikâyesi "
Solhanspor sahipsizlikten 1 sezonda 2 Lig küme düşerek yeni bir rekorla kapanmak üzere.
Ama bu şekilde bitmezdi, bitmemeliydi…
Oysa ki Solhan Spor;
Deplasmanlarda dayak yiyen yönetim ve taraftarın, ailesi ile arası açılanların, sporcuları evinde misafir edenlerin, takıma katkı olsun diye ekmek veren fırının, manavın, esnafın, temizlikçinin, yurt dışındaki emekçilerin, işçinin, öğretmenin, harçlıklarını veren öğrencilerin, kumbarasını bozup takıma katkı veren çocukların çabaları- emekleri- umutları ile bugünlere gelinmişti.
Bu sahipsiz bakiye yetersizliği başta büyüklerimiz olmak üzere hepimizin ayıbı değil mi?
1 TL aidat ile kurulan takımın gerekirse para almadan oynamak isteyen sporcular ve dolu tribünlerden iç saha maçlarına yetersiz ilgiliden çıkamayan takım ve şehri terk eden sporculara..
Biz bize iken daha mı iyiydi her şey, sonradan gelenler mi bozdu bu rüyayı?
Takımı Solhan’dan kopar, Bingöl'e taşı, taraftarı küstür, salon sözünü tutma, desteği kes..
Solhanspor’un çöküş temelleri sağlam zemin üzerinde inşa edildi.
Çevrenizde iyi kötü pek çok arkadaşınız vardır.
Size çok şey katanlar iyi ki varlar dediğiniz kişiler,
Sizden çok şey çalanlar keşke hiç olmasaydı dedikleriniz.
İşte SOLHANSPOR'un kaderi de aynı bu şekilde.
Siyasetten mahrum kalamadı.
Yönetemediler, beceremediler.
Bu durumu birazda şuna benzedi:
Eski zamanlardan çoğumuzun başına gelmiştir hatırlarız.
Topu olan çocuklar top oynamayı bilmeseler de oyunun kurucusu, kural belirleyicisi ve tek keyfî kayyumcularıydılar.
Çünkü topun tek sahibi onlardı ve oyun oynamak için onlara gebeydi tüm çocuklar.
Solhanspor son dönemde en tepedeyken ( zirvedeyken ) destek alabilmesi için dışarıdan kural koyucular tarafından yönetilmeye başlandı. Buna mecburdu çünkü ya kuralı onlar belirleyecek veya toplarını alıp eve gideceklerdi.
Destek var, biz varsak…
Maddi sıkıntılar içerisinde olan Solhanspor siyasi Parti'nin avuçlarındaydı artık.
Kendi başkanları ve yönetimi ile emek verenle afaroz edildi.
Ve takım bu süreçte büyük maddi destekte gördü.
Efeler Ligi'nde mucadelesini verirken Solhanspor, mevcut yönetimin bir çok hatası olmasına ve yanlız bırakılmasına rağmen kulübü sahiplenmeleri ( sadece başkanın ) ziyadesiyle olumluydu.
Her şey iyi olacak derken takım içi hatalı yapılanma ve yönetim anlayışı ile alt lig kaçınılmaz oldu.
Takım Solhan’dan soyutlanmış taraftar bölünmüştü yanlış transferler de eklenince beklenen son yakındı.
Emekleri olmadan dipten zirveye çıkan takım,
Çabaları ve el birliği ile Geldik, Yıktık, Gidiyoruz’a çevrildi.
Solhanspor’un iyi gidişatı pek memnun etmemişti sanırım bir kaçını ve bunun bir sonu olmalıydı ki oldu.
Solhanspor’un çeyreği kadar ilçemize katkısı olmayanların sporun bölgemize katkılarından ne kadar hoşnut olduklarını göstermeleri uzun sürmedi, çok net ki, görmek istersek..
Bingöl olarak Solhanspor’un çöküşünde payımız yadsınamaz
Lakin taziye evinde helvayı doymak için yiyenlerin yerini de tutamayız!
Şu bir gerçek ki,
Başkaları için mühim sayın büyüklerimiz; SOLHANSPOR sizden daha büyük, sizden daha önde, daha popüler, daha sevecen, daha barışçıl, daha birleştirici, daha yararlı ve ilimizde gençlerimize, sporcularımıza, çocuklarımıza daha çok şey katıyor ve umut ediyorum ki katmaya devam edecektir günün birinde.
İlinize, ilçenize, halkınıza neyi layık gördüyseniz bu durumda ona layık kalmanız dileğiyle.
Demem o ki
Fok balıkları çokta yalnız değil.
Etraflarında bencil, sinsi, aç, menfaatçi çok canlı var.
Yüzlerce kişinin cefasını çektiğini bir kaç kişinin sefasını sürüp kenara bıraktığı bir takım olmamalıydı en baştan. Bu ayıpta Solhan'ın, nede olsa kötü günümüzde yanımızda olmayanları alkışlamakla meşgulüz.
Umut ediyorum ki bir gün Solhanspor yeniden dirilip kendi sahasında dolu tribünlerle Efeler Ligi'nde mücadelesini verdiğinde şeref tribününde sadece ismine layık olanları alkışlarız.
Çöküşleri yaşamayan yoktur. Fakat bir umut ile doğrulanlarda olur, umutsuz dağılanlarda
Umut ile kalın.